cariye

cariye
is., esk., Ar. cāriye
Yabancı ülkelerden kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan, alınıp satılabilen, her konuda efendisinin isteklerine bağlı bulunan genç kadın, halayık

Ben dedi, zevce ile cariye arasındaki farkı hâlâ anlamış değilim.

- P. Safa
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
- <

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • câriye — (A.) [ ﻪیرﺎﺝ ] halayık …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • CARİYE — Geçer olan, akıcı olan. Seyreden giden. * Güneş, şems. * Gemi. * Cenab ı Hakk ın in âm eylediği rızık ve nimet. * Genç ve iyi hizmet eden kadın. Muharebede İslâm düşmanlarından esir edilen kadın hizmetçi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MİYAH-I CÂRİYE — Akar sular …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • SADAKA-İ CÂRİYE — Hayrı, sevabı dâimî olan sadaka. Sevabı öldükten sonra da devam eden hayırlı ameller. (Kur an ve iman hizmeti gibi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • DE'SA — Câriye …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • egetlemek — cariye göndermek, birisi ile birlikte güveyin evine hizmetçi göndermek I, 299 egetlenmek gelin kendisi ile birllkte gönderllen cariye sahibi olmak, I, 291 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • cariyelik etmek — cariye gibi hizmet etmek Bir erkek çocuğu doğuruncaya kadar bu yabancı adama cariyelik eder. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çuri — cariye, halayik, odalık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kara baş — cariye, köke, hatun, siyah ser, zen …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kırnağ — cariye, halayık, odalık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”