cerahat

cerahat
is., -ti, esk., Ar. cerāḥat
1) İrin
2) Yara

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • cerâhat — (A.) [ ﺖﺣاﺮﺝ ] yara …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • CERAHAT — Yaradan akan irin. Yaralı vücudda toplanan kandaki küreyvât ı beyzâdan (ak yuvarlardan) mürekkeb kan. Yaradan akan beyaz akıcı cisim …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MİDDE — Cerahat, irin …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • SAHNE — Cerahat, yara …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • irin — is. Organizmanın herhangi bir yerinde iltihaplanma sonunda ölmüş hücre artıklarından ve bozulmuş akyuvarlardan oluşan, mikroplu veya mikropsuz, genellikle sarımtırak renkte koyuca sıvı, cerahat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ufunet — is., esk., Ar. ˁufūnet 1) Pis koku Kokladığım bu havada devrin ufunetini hissediyorum. Y. K. Karaosmanoğlu 2) İrin, cerahat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ufunetli — sf. İçinde irin, cerahat olan Meğer insanlıkçılık ve ufunetli bir yara hâlinde meydana çıkmak için böyle bir fırsat bekliyormuş. E. E. Talu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ufunetsiz — sf. İçinde irin, cerahat olmayan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • AKINTI — Bir sıvı cismin mütemadiyen hareketi, akış. * Nehir veya deniz suyunun bir tarafa doğru cereyanı. * Bazı hastalıklarda vücuttaki bir delikten cerahat akması …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BÂSÛR — (C.: Bevâsir) Tıb: Mayasıl. Kalın bağırsakta ve makadın etrafındaki siyah kan damarlarının şişmesi ve bazen iltihablanması sebebiyle, makadın içinde ve dışında meydana gelen memeler yüzünden makaddan kan ve cerahat gelmesi hastalığı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”