- cızırtı
- is.
Cızırdama sesi, cızıltı
Döşeme, suyun cızırtılarla soğuttuğu ağır bir taş gibi buğu içindeydi.
- Y. N. Nayır
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Döşeme, suyun cızırtılarla soğuttuğu ağır bir taş gibi buğu içindeydi.
- Y. N. NayırÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
cızıltı — is. Cızırtı … Çağatay Osmanlı Sözlük
parazit — is., biy., Fr. parasite 1) Asalak 2) Radyo, televizyon, telsiz vb. aygıtların yayınına karışan yabancı ses veya cızırtı 3) mec. Herhangi bir işte, olayda sorun çıkaran kimse Zaten ilk fırsatta dökülecek parazitlerdir ki bu sözlerimize gücenip… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pürtük — is., ğü 1) Herhangi bir şeyin üzerindeki çıkıntı biçiminde küçük kabarcık Portakalın pürtükleri. 2) Cızırtı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kül olmak — 1) bütünüyle yanmak Tatlı bir cızırtı çıkararak çabucak tutuşur, mavi ve sincabi bir buhar bırakarak kül oluverirdi. Ö. Seyfettin 2) mec. varını yoğunu yitirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
SARİR — (Kapı, kalem vs. de) Cızırtı, gıcırtı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük