çabukça

çabukça
zf.
Çabucak

Devlet kapısına gelmiş bir işin olacağı yahut olmayacağı bir oda içinde çabukça anlaşılıyor.

- M. Ş. Esendal

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • çabucak — zf. 1) Vakit geçirmeden, kısa sürede, aceleten, acilen, alelacele, anında, bir anda, bir çırpıda, birden, bir hamlede, bir koşu, bir lahzada, bir solukta, çabucacık, çabuk, çabukça, çarçabuk, dakikasında, derakap, derhâl, hemen, hemencecik,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • el yarası onulur, dil yarası onulmaz — silahla açılan el yarası çabukça iyi olur ama kötü sözle açılan dil yarası kolay kolay kapanmaz anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • FİRASET — Zihin uyanıklığı. Bir şeyi çabukça anlayış kabiliyeti. Bir kimsenin ahlâk ve istidadını yüzünden anlamak. Firasetin bir nev i, sebebini anlamadan ve ilham eseri olarak vücuda gelen seziştir. Diğer nev i ise kesbîdir. Muhtelif huy ve tabiatları… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ÇABÜK-REV — f. Çabukça giden …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • lok lok yutmak — sofrada kimseyi beklemeden çabukça çokça yemek …   Beypazari ağzindan sözcükler

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”