çağırmak

çağırmak
-i
1) Birinin gelmesini kendisine yüksek sesle söylemek, seslenmek

Beyaz gömlekli zurnacısını çağırarak sandalyeye çıkardı.

- R. N. Güntekin
2) -i, -e Herhangi birinin bir yere gelmesini istemek, davet etmek

O akşam Orhan'ı yemeğe çağırdı.

- T. Buğra
3) nsz Binmek için bir araç istemek

Bir taksi çağırdım.

- C. Uçuk
4) nsz, hlk. Yüksek sesle şarkı, türkü söylemek

Türküler çağırarak tahta siliyor.

- Y. Z. Ortaç

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • çorba içmeye çağırmak — yemek yemeye çağırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bağırıp çağırmak — öfkeyle bağırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • türkü çağırmak — türkü söylemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • türküsünü çağırmak — (birinin) bir kimsenin hoşuna gidecek biçimde söz söylemek veya davranışta bulunmak Azizim, biz kimsenin arabasında kimsenin türküsünü çağırmayız, kendi havamızı mırıldanırız. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ayağına çağırmak — yanına gelmesini istemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yürekten çağırmak — aşırı derecede arzu etmek, istemek Bu kadar yürekten çağırma beni / Bir gece ansızın gelebilirim. Şarkı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DAC — Çağırmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HECHECE — Çağırmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HİTAFE — Çağırmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HİYAT — Çağırmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”