çakıl — is., min. Çakıl taşı Killi, kireçli toprak küçük çakıl parçalarıyla örtülüydü. N. Cumalı Birleşik Sözler çakıl çukul çakıl kuşu çakıl taşı çakıl yol … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakıl yol — is. Çakıl taşı ile döşenmiş yol Kayaların kenarından, bir çakıl yol hafifçe yükselir, onun bulunduğu geniş meydanlığa varırdı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
salñu — çakıl taşı atılan sapan III, 379 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
taş — is. 1) Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde Kireç taşı. Oltu taşı. 2) sf. Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş 3) Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakaloz — is., esk. 1) Mermi olarak çakıl taşı atan bir tür top 2) Bu topu kullanan topçu … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakıltı — is. Çakıl taşı vb. kımıldatıldığında çıkan ses … Çağatay Osmanlı Sözlük
KUNZUA — (C: Kanâzı ) Çakıl taşı. * Tıraş edilmiş başın üstünde bırakılan bir tutam saç … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kaydırak — is., ğı 1) Yassı, kaygan çakıl 2) Çocukların böyle bir taşı ayakla kaydırarak oynadıkları oyun 3) Çocuk bahçelerinde çocukların oturup kayarak eğlendikleri oyun aracı 4) Tomrukların kolay taşınması için dağdan kaydırıldığı yer … Çağatay Osmanlı Sözlük