- çaktırmadan
- zf., tkz.
Belli etmeden, gizlice, sezdirmeden
O, kenar kenar yürüyerek ve çaktırmadan deminki cevizlerin altına göz attı.
- O. C. Kaygılı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
O, kenar kenar yürüyerek ve çaktırmadan deminki cevizlerin altına göz attı.
- O. C. KaygılıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
güya — zf., Far. gūyā Sözde, sanki Onlara çaktırmadan güya konuştuklarımızı yazıyorum. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
şehadet parmağı — is. Gösterme parmağı, işaret parmağı Sağ elinin şehadet parmağını büktü, çaktırmadan ısırmaya başladı. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük