- çalgılı
- sf.
1) İçinde çalgı çalınan
Adamı bir çalgılı meyhaneye götürüyor, rakı içiriyorlardı.
- S. F. Abasıyanık2) Çalgı çalınarak yapılanÇalgılı düğün.
Birleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Adamı bir çalgılı meyhaneye götürüyor, rakı içiriyorlardı.
- S. F. AbasıyanıkÇalgılı düğün.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çalgılı çağanaklı — sf. Eğlenceli, şarkılı, çalgılı, gürültülü patırtılı, neşeli Bunların çalgılı çağanaklı davetlere benzeyen bir tarafları yoktu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahenk yapmak — çalgılı eğlence düzenlemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahenk — is., gi, Far. āheng 1) Uyum Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı. M. C. Kuntay 2) mec. Anlaşma, uyuşma (II) Biz bu işin içine girmeyelim. Ahengi bozarız. H. Taner 3) esk. Çalgılı eğlence Bütün komşular o gece gürültüden, ahenkten… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalgı çağanak — zf. Çalgılı, neşeli ve gürültülü bir biçimde Çalgı çağanak bir hayli eğlendik … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalgıhane — is., esk., T. çalgı + Far. ḫāne Müzik evi, çalgılı lokanta veya eğlence yeri İşte o sırada çalgıhaneler, meyhaneler, kahvehaneler açıldı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafeşantan — is., Fr. café chantant İçkili, çalgılı kahvehane Edith Almera / Kafeşantanlarda muhabbet toplayan / Bir çigan orkestrasının / Birinci kemancısıdır. O. V. Kanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
oturak — is., ğı 1) Oturulacak yer veya şey 2) Alçak iskemle 3) Bir şeyin yere gelen tarafı, taban 4) Ördek 5) İçkili, çalgılı ve kadınlı eğlenti 6) Boru mengenesinin tezgâha oturduğu ve vidalandığı bölüm 7) sf. Bacaklarında veya başka bir yerinde,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
saz — 1. is., müz., Far. sāz 1) Her tür müzik aracı, çalgı 2) Türk halk müziğinde bağlama, cura, tar vb. mızraplı çalgıların genel adı 3) Türk halk müziğinde kullanılan, gövdesi ağaçtan oyularak yapılmış, telli, uzun saplı çalgı, bağlama İnce ve yüksek … Çağatay Osmanlı Sözlük
taverna — is., İt. taverna Çalgılı meyhane … Çağatay Osmanlı Sözlük
zurna-balabanlı — sif. Zurna və balaban çalınan (çalğılı). <Tükəz qarı:> Sənə toy lazımdır, kişi, özü də zurna balabanlı bir toy. . . S. R … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti