- oturak
- is., -ğı
1) Oturulacak yer veya şey2) Alçak iskemle3) Bir şeyin yere gelen tarafı, taban4) Ördek5) İçkili, çalgılı ve kadınlı eğlenti6) Boru mengenesinin tezgâha oturduğu ve vidalandığı bölüm7) sf. Bacaklarında veya başka bir yerinde, gezmesine engel olacak bir özrü olduğundan hep evde oturan (kimse), kötürüm8) den. Kürekli teknelerde kürekçilerin oturduğu enli tahtaBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.