çalışmak

çalışmak
nsz
1) Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak

Bu eser için üç yıl çalıştım.

2) Herhangi bir iş üzerinde olmak
3) İşi veya görevi olmak, bulunmak

Kışları onun mandırasında çalışıyor.

- H. Taner
4) Makine veya aletler işe yarar durumda olmak veya işlemekte bulunmak
5) -e Bir şeyi yapmak için gereken çarelere başvurmak, o şeyi gerçekleştirmek için kendini zorlamak, çaba harcamak

Olduğundan fazla yaşlı görünmeye çalıştığını sezdim.

- R. H. Karay
6) -e Bir şeyi öğrenmek veya yapmak için emek vermek

Dar ve sapa yollardan hızla yürümeye çalışıyorduk.

- A. H. Tanpınar
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • çalışmak — bir şeyin çatlakları, ekleri, araları açılmak; güreşmek. II, 108, 114 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • boş gezmekten bedava çalışmak yeğdir — çalışmak insanı tembellikten kurtarır anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hıfza çalışmak — Kur an ı ezberlemeye çalışmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ırgat gibi çalışmak — çok ağır bir işte çalışmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • rölantide durmak (veya çalışmak) — motorlu taşıtlarda, motor boşta çalışmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ders çalışmak — 1) belli bir konuyu öğrenmek üzere kaynakları kullanarak çalışmak 2) derste verilen bilgileri iyice öğrenmek için tekrarlamak İnek Şaban güzel ders çalışırdı boş sınıfta. R. Ilgaz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • it gibi çalışmak — çok çalışmak, yorulmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kafası işlemek (veya çalışmak) — aklı, zekâsı yerinde olmak, bir konu üzerinde iyi düşünebilir olmak Hasan ın kafası şimdi üç cepheli işliyordu. O. C. Kaygılı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iş yapmak — çalışmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çeranmak — çalışmak, işgüzarlık, sai ve gayret göstermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”