çatışma

çatışma
is.
1) Çatışmak işi

Döndüğü zaman hoş olmayan çatışmalar olabilmesi ihtimali evde felaket bekleyen bir gerginlik yaratmıştı.

- H. E. Adıvar
2) Silahlı büyük kavga, arbede

On beş dakika süren bir çatışma olmuştur.

3) ask. Savaş maksadıyla düşmana karşı ilerleyen bir birliğin karşı tarafın keşif ve güvenlik kollarıyla arasındaki ilk silahlı vuruşma
4) coğ. Türlü yönlerden uzanan kıvrımlı dağ sıralarının, bir yerde dar bir açı ile birbirine yaklaşıp kaynaşması veya düğümlenmesi
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • catismă — CATÍSMĂ s. (bis.) (înv.) şedere. (catismă este una din secţiunile psaltirii.) Trimis de siveco, 05.08.2004. Sursa: Sinonime  catísmă s. f., g. d. art. catísmei; pl. catísme Trimis de siveco, 10.08.2004. Sursa: Dicţionar ortografic  catísmă… …   Dicționar Român

  • çatışma — «Çatışmaq»dan f. is …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • TEMANÜ' — Çatışma ve birbirine mani olma. İhraç. Adem i kabul. Tard. (Bak: Bürhan üt teman …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • Halis Öztürk — Rebellen während des Ararat Aufstandes. Von links nach rechts: Sipkanlı Halis Bey, Ihsan Nuri Pascha, Hasenanlı Ferzende Bey[1] Halis Öztürk (kurdisch: Xalis Begê Sîpkî, türkisch Sipkanlı Halis Bey, * …   Deutsch Wikipedia

  • Muğlalı-Vorfall — Der Muğlalı Vorfall bezeichnet die Erschießung von 33 kurdischen Schmugglern im Jahr 1943 auf Befehl des Befehlshaber der Türkischen 3. Armee General Mustafa Muğlalı in Özalp (Provinz Van). Der Befehl wurde ohne vorherige Verhandlung gegeben. Von …   Deutsch Wikipedia

  • şedere — ŞEDÉRE, şederi, s.f. 1. Faptul de a şedea. ♦ Lipsă de activitate; lenevie, inactivitate. 2. Popas făcut într un loc pentru a petrece un anumit timp; timp petrecut într un loc. 3. (înv.) Domiciliu, locuinţă. – v. şedea. Trimis de LauraGellner,… …   Dicționar Român

  • benlik çatışması — is., ruh b. Benliğin ön plana çıkması ile baş gösteren çatışma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çatışabilmek — nsz, le Çatışma imkânı veya olasılığı bulunmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çatışılmak — nsz Çatışma işi yapılmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çatışmacı — is. Çatışma çıkaran kimse Sesi anlamlı, söyledikleri içtendi; bir iki yıl öncesinin sert, çatışmacı sesi değildi. B. Günel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”