- çatlamak
- nsz
1) Parçaları ayrılıp dağılmayacak biçimde yarılmak
Bardak çatladı.
2) Bir yüzeyde kırışıklar, çizgiler oluşmakMeşin ciltlerin çoğu kıvrılmış, bir kısmı da arkalarından çatlamıştı.
- A. H. Tanpınar3) mec. Aşırı yemekten, içmekten, yorgunluktan, ağlamaktan ölecek duruma gelmek veya ölmek4) -den, mec. Sıkıntı, sevinç, yalnızlık, heyecan, sabırsızlık, kıskançlık vb. ruhsal durumları aşırı derecede duymakNeredeyse sevincinden yüreği çat deyip ortasından çatlayacaktı.
- Y. KemalAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <<çatlasa da (veya çatlasa da patlasa da)}}
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.