- çehreli
- sf.
Çehresi olan
Kırmızı fesi kulaklarına kadar geçmiş, bayağı çehreli, yapma tavırlı, sahte öksürüklü bir adam çıktı.
- R. H. KarayBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çehreli
Look at other dictionaries:
çatık çehreli — sf. Çatık yüzlü … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğri çehreli — sf. Asık suratlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğreli çehreli — asık suratlı … Beypazari ağzindan sözcükler
abus — sf., esk., Ar. ˁabūs 1) Somurtkan (kimse) 2) Çatık, asık (yüz) Abus çehreli bir adamın ne namazı ne niyazı ne zekâtı ne orucu makbuldür. Ö. Seyfettin 3) Garip, acayip Genç, esmer kız tahayyül ediyor, zihninde müphem hayallere karışan abus… … Çağatay Osmanlı Sözlük
alçak gönüllü — sf. Kendi değerini olduğundan aşağı gösteren, başkalarını küçük görmeyen, büyüklenmeyen (kimse), mütevazı Güzel çehreli müsteşar bey, nazır beyin kapıcısından daha alçak gönüllü idi. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatık yüzlü — sf. Yüzü asık olan, çatık çehreli, çatık suratlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ğul — yabanı adam, sakil ve çirkin ve mahuf çehreli olan; ğul i biyaban … Çağatay Osmanlı Sözlük
ABUS — Çatık çehreli. asık yüzlü. Yüzü ekşi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AKŞER — Kızıl çehreli, kırmızı yüzlü adam … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KATB — (Katub) Daim çatık çehreli, ekşi yüz. * Bir kimseyi darıltmak, gücendirmek. * Birikmek, biriktirmek, doldurmak. * Dolu çuval taşımak, götürmek için hazırlamak. * Arslan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
