çeşit çeşit — sf., di Çeşitli olan, türlü türlü Varsayın, ayaklarının altına çeşit çeşit kürkleri ben sereyim. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
insan çeşit çeşit, yer damar damar — toprağın her kesimi ayrı ayrı nitelikler taşıdığı gibi, insanlar da küme küme ve tek tek birbirlerinden ayrı nitelikler taşırlar anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bin çeşit — sf., di Bin türlü … Çağatay Osmanlı Sözlük
MAARİF-İ MÜTENEVVİA — Çeşit çeşit bilgiler MAARİF İ UMUMİYE NEZARETİ Maarif vekâleti. Milli Eğitim Bakanlığı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUHTELİF-ÜL CİNS — Çeşit çeşit cinste. Muhtelif cinste … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTENEVVİ' — Çeşit çeşit, muhtelif, çeşitli, değişik, türlü türl … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NEV' — Çeşit, sınıf, cins. * Taleb etmek. Meyletmek, eğilmek. İki yana sallanmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
makule — çeşit; tür; soy … Hukuk Sözlüğü
nevi — çeşit; tür … Hukuk Sözlüğü
ayrışık — sf., ğı 1) Ayrışmış olan 2) Ayrı türden, çeşit çeşit, muhtelif, heterojen 3) kim. Farklı yapıda olan, heterojen, ayrı cinsten … Çağatay Osmanlı Sözlük