- ahval
- is., -li, ç., Ar. aḥvāl
1) Durumlar, hâller, vaziyetler
İşte, bu ahval ve şerait içinde vazifen...
- Atatürk2) Davranışlar3) OlaylarAgâh Bey dünya ahvalinden habersiz.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İşte, bu ahval ve şerait içinde vazifen...
- AtatürkAgâh Bey dünya ahvalinden habersiz.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ahval — àhvāl m <G ahvála> DEFINICIJA reg. ukupnost prilika, okolnosti, stanja, zbivanja, događaja [takav je bio ahval] ETIMOLOGIJA tur. ← arap. <mn> aḥwāl ← ḥāl … Hrvatski jezični portal
ahval — ahvâl durumlar; haller; vaziyetler … Hukuk Sözlüğü
ahvâl — (A.) [ لاﻮﺣا ] haller, durumlar … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
AHVAL — Haller. Vaziyetler. Oluşlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ahvâl -i âdiye — [ ﻪیدﺎﻋ لاﻮﺣا ] olağan haller … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ahvâl -i sıhhiye — [ ﻪﻴﺤﺹ لاﻮﺣا ] sağlık durumu … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
AHVAL-İ HAYRET-FEZÂ — Hayret verici haller … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AHVAL-İ SIHHİYE — Sağlık durumu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AHVAL-İ ŞAHSİYE — Huk: Hakiki şahısların, hukuki varlıklariyle alâkalı olan hukuki durumlar. (Doğum, evlenme, boşanma, evlat edinme, ölüm hadiseleri gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AVAKIB-I AHVÂL — Durumların neticesi, hâllerin sonu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük