çıkrık — küçük dolab, kuyu dolabı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kelepçek — çıkrık … Beypazari ağzindan sözcükler
çıgrı — çıkrık, değirmen, çark, dolap gibi şeylerin çıkrığı, ip çıkrığı ve her türlü makara;değre, felek I, 421, II, 82, 230, 241, 255. 303 § kök ç ıgrısı; felek, gök değresi I, 421 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
τσικρίκι — το, Ν 1. είδος διπλής ρόκας 2. οικιακό εργαλείο για μηχανικό γνέσιμο τού μαλλιού. [ΕΤΥΜΟΛ. < τουρκ. cikrik] … Dictionary of Greek
чекрек — (тур. cikrik) уред за дигање тркало, вител направа за дигање на товар или за црпење на вода од длабок бунар … Macedonian dictionary
cicric — cicríc ( curi), s.n. – Vîrtelniţă. – var. cic(ă)rîc, cic(ă)rig, cic(ă)rag, ce(a)cîr(g) etc. Mr. cicrică. tc. cikrik (Şeineanu, II, 127; Meyer 446; Lokotsch 448); cf. ngr. τσιϰρίϰι, alb. tšikrik, bg. čikrkă, sb. čekrk. Trimis de blaurb, 04.04.2007 … Dicționar Român
cicârâc — CICÂRÂ//C cicârâcce n. pop. 1) Unealtă casnică de depănat firele pe ţeavă (pentru războiul de ţesut); sucală; rodan. 2) Dispozitiv, alcătuit dintr un val cu mâner, cu care se scoate apă din fântână. /<turc. çikrik Trimis de siveco, 22.08.2004 … Dicționar Român
bocurgat — is., Rum. Ağır yükleri çekmek için manivela ile döndürülen ve döndürüldükçe çekilecek şeyin bağlı bulunduğu urganı kendi üzerine saran çıkrık … Çağatay Osmanlı Sözlük
cırcır — is., hlk. 1) Pamuk kozalarının pamuğunu ve çekirdeğini birbirinden ayıran çıkrık 2) Ağustos böceği 3) Fermuar Birleşik Sözler cırcır böceği cırcır delgi cırcır kolu … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkrıkçı — is. 1) Çıkrık yapıp satan kimse 2) Elyaf fitillerini incelterek iplik veya elyaf yünü durumuna getiren ve boş makaralara saran bir makine … Çağatay Osmanlı Sözlük