- çivilemek
- -i, -e
1) Bir şeyi bir yere çivi ile tutturmak, mıhlamak2) Aynı noktaya sürekli olarak bakmak
Duvara sırtını verip çömeldi. Gözünü hamamcının geleceği yola çiviledi.
- A. Sayar3) -i, mec. Vurmak, öldürmek4) -e, mec. Olduğu yerde hareketsiz bırakmakMaçın sonuna kadar sanki koltuğuna çivilemişler, hiç kımıldamıyor.
- A. İlhan5) mec. Sabitleştirmek, kesin olarak yerleştirmekAdamı dışarıya çekerken bir cümleyi zihnine çiviler gibi yerleştirdi.
- A. Gündüz
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.