- çizgili
- sf.
Üzerinde çizgi bulunan
Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz / Ya gözler altındaki mor halkalar.
- C. S. Tarancı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz / Ya gözler altındaki mor halkalar.
- C. S. TarancıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
cizgili — sif. Cizgi çəkilmiş, cizgiləri olan, xətli, cızıqlı … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
çek — çizgili, kumaş gibi bir pamuk dokuma III, 155 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
Mustafa Ülgen — (born 1945 in İnegöl Bursa Turkey) is a Turkish orthodontist. Contents 1 Biography 2 Publications 2.1 Publications In Turkish 2.1.1 E Books … Wikipedia
acur — is., bit. b. Kabakgillerden, kabuğu çizgili ve tüylü, yeşil veya sarımtırak, üzeri yeşil lekeli, irice bir meyve (Cucumis flexuosus) … Çağatay Osmanlı Sözlük
altınoluk — is., ğu 1) İşlemeli kadın şalvarı 2) Altın sırma veya kılaptanla işlenmiş çizgili ipek kumaş ve bu cins kumaşların üstünde bulunan sırma işlemeli yollar 3) Sarıkların üstüne sarılan sırma şerit … Çağatay Osmanlı Sözlük
balık kartalı — is., hay. b. Kartallardan, su kıyılarında yaşayan, balıkla beslenen, beyaz, kahverengi çizgili yırtıcı kuş, deniz tavşancılı (Pandion haliaetus) … Çağatay Osmanlı Sözlük
balıksırtı — is. 1) Balık kılçığı biçiminde birbirine paralel ve çapraz çizgili kumaş deseni 2) Yollarda suların ortada toplanmayarak iki yana akması için yapılan şişkinlik Balıksırtı kumlu bir yol, mermer bir havuza doğru gidiyor. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
bonjur — ünl., Fr. bonjour 1) Günaydın 2) is., esk. Uzun siyah ceketle, çizgili pantolondan oluşan erkek giysisi Milas ın en iyi terzisine yaptırdığım bonjurumu giyerek memurlar arasına katılıyor, yaşlı başlı insanlardan ... akran muamelesi görüyorum. R.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cennet balığı — is., hay. b. Cennet balığıgillerden, mavi yeşil zemin üzerine bakır rengi çizgili tropikal balık (Macropodus viridiauratus) … Çağatay Osmanlı Sözlük
çayır tavuğu — is., hay. b. Orman tavuğugillerden, sırtı beyaz çizgili siyah ve esmer, karnı siyah bir kuş (Tympanuchus cupido) … Çağatay Osmanlı Sözlük