- çoğunlukla
- zf.
1) Çoğunluğa dayanılarak, ekseriyetle
Karar çoğunlukla alındı.
2) GenellikleÇoğunlukla akşamları ve bazen sabahleyin sisler içinde kalıyoruz.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Karar çoğunlukla alındı.
Çoğunlukla akşamları ve bazen sabahleyin sisler içinde kalıyoruz.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
genellikle — zf. Genel olarak, büyük bir çoğunlukla, çoğu kez, çoğunlukla, çoklukla, ekseri, ekseriya, ekseriyetle, umumiyetle Türkler genellikle konukseverdir … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekerleme — is. 1) Tekerlemek işi 2) Çoğunlukla basmakalıp söz Bazısının konuşması, tekerleme hâlinde tekrar ettiği birkaç kelimeden ibarettir. R. N. Güntekin 3) Birbiriyle uyumlu hazır söz kalıbı Çocuklar, türkülü bir tekerleme ile karşılarlar leyleklerin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Hilmi Özkök — Chief of the General Staff of Turkey In office 28 August 2002 – 30 August 2006 President Ahmet Necdet Sezer Preceded by Hüseyin Kıvrıkoğlu Succeeded by … Wikipedia
ambar — is., Far. anbār 1) Genellikle tahıl saklanan yer Asker ambarlarında buğday var. H. E. Adıvar 2) Yiyecek ve bazı eşyanın saklandığı yer 3) Geminin yük koymaya ayrılmış yeri Hakaretlerle bağırarak haşlıyor ve onlara ambarda ve güvertedeki yerlerini … Çağatay Osmanlı Sözlük
amigo — is., İsp. amigo Çoğunlukla spor yarışmalarında seyircileri coşturan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
antimon — is., kim., Fr. antimoine Atom numarası 51, atom ağırlığı 121,76 olan, 630 °C de eriyen, haddede veya çekiç altında işlenemeyen, çoğunlukla basım harfleri alaşımında kullanılan, mavimtırak beyaz renkte bir element (simgesi Sb) … Çağatay Osmanlı Sözlük
asma köprü — is., mim. İki başındaki ayaklardan başka dayanağı olmayan, çoğunlukla uzun ve yüksek köprü … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağırsak ingini — is., tıp Çoğunlukla sürgün ve karın ağrısı ile beliren bağırsak iltihabı … Çağatay Osmanlı Sözlük
bakraç — is., cı 1) Çoğunlukla bakırdan yapılan küçük kova Kuyu bakracı. 2) sf. Bu kovanın alabildiği miktarda olan Bir kadın bir bakraç yoğurt götürüyor. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
bale — is., Fr. ballet 1) Belli hafif figürlere, adım atışlara, çoğunlukla sahne düzenine ve müziğe dayalı gösteri türü 2) Bu tür gösteri yapan sanatçı topluluğu Devlet Opera ve Balesi … Çağatay Osmanlı Sözlük