don çözülmek — hava ısınarak buzlar erimeye başlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
buzlar çözülmek — 1) buzlar erimeye ve kırılmaya başlamak 2) mec. aradaki soğukluk, dargınlık, gerginlik ortadan kalkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dizlerinin bağı çözülmek — korkudan ayakta duramayacak duruma gelmek Bazen dizlerinin bağı çözülmüş gibi titremeye, etrafında tutunacak bir şeyler aramaya başlıyor. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
çenesinin bağı çözülmek — gevezelik etmek, yerli yersiz, sürekli konuşmak Çenesinin bağı çözülmüştü, cıvıldıyor, annesinden, babasından söz açıyordu. O. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
dili çözülmek — konuşamayan veya susan kişi konuşmaya başlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
seşilmek — çözülmek, ayrılmak. I I, 124; III, 102bkz: sesinmek, seşlinmek, seşümek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
seşlinmek — çözülmek, bagından boşanmak. II, 247bkz: sesinmek, se şilmek, seşümek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yazlınmak — çözülmek III, 110, 112, 228 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yazlışmak — çözülmek III, 105 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yorulmak — çözülmek. II I, 78bkz: yörmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini