- dağ eteği
- is., coğ.
Dağ yamacının alt bölümü
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dağ — 1. is., Far. dāġ 1) Kızgın bir demirle vurulan damga, nişan 2) İyileştirmek için vücudun hastalıklı bölümüne kızgın bir araçla yapılan yanık 3) mec. Büyük üzüntü, acı Birleşik Sözler gözdağı 2. is. Yer kabuğunun çıkıntılı, yüksek, eğimli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
PERE-İ KÛH — Dağ eteği … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TENİZE-İ KÛH — Dağ eteği … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HADÎD — Dağ eteği. * İçinde yağmur suyu biriken alçak çukur. * Arz, yer, dünya … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
etek — is., ği 1) Giysinin belden aşağıda kalan bölümü 2) Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik Sevim in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı. R. N. Güntekin 3) Giysinin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dâmene — (F.) [ ﻪﻨﻡاد ] yamaç, dağ eteği … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
DAMENE — f. Dağ eteği, dağın çevresi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DERİ — f. Farsçanın sahihi, fasih olanı. (Kapı demek olan der ismi Farsça olduğu halde Arapça sayılarak müennesi deriyye yapılmıştır.) * Havası hoş ve lâtif. Yeşilliği bol olan dağ eteği … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DÂMEN — f. Etek. Kenar. Taraf. Zeyl. Elbise veya dağ eteği … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HADIYD — (Hazîz) Oturaklı, mütemekkin, yer. * Dağ eteği. Zir. Alçak yer. * Koz: Ayın veya başka bir seyyarenin mahreki üzerinde dünyaya en yakın bir mesafede bulunan nokta. Dünya ile diğer seyyarelerin güneşin merkezinden en uzak oldukları bir nokta … Yeni Lügat Türkçe Sözlük