- dağılmak
- nsz
1) Toplu durumdayken ayrılıp birbirinden uzaklaşmak
Yolcular artık yavaş yavaş dağılıyorlardı.
- H. Taner2) Değer ve birimler belli etkenlerle, oranlı olarak bölünmek3) Parçalanarak yayılmak, ufalanmakKentin eski merkezindeki evler kendiliğinden yıkılıyor, bahçe duvarları dökülüp dağılıyordu.
- A. Kutlu4) Karışık duruma gelmek, düzeni bozulmakSiyah saçları hare hare suyun yüzüne dağıldı.
- C. UçukOda dağıldı.
5) mec. Birliği, beraberliği bozulmakGolü yiyince takım dağıldı. Babanın ölümünden sonra aile dağıldı.
6) mec. Bir topluluğun, kuruluşun varlığı son bulmak, fesholunmak, münfesih olmak7) mec. Yavaş yavaş kaybolmak, yok olmakOna ne zaman rastlasanız içiniz açılır, efkârınız dağılır.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.