- dağıtmak
- -i
1) Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak
Düşman ordusunu çil yavrusu gibi dağıtırlardı.
- Y. K. Beyatlı2) nsz Belli bir orana göre bölüştürmek, pay etmek, tevzi etmekMuhacir kümeleri arasında ekmek dağıtmakla uğraşan yaşlıca bir adama seslendi.
- P. Safa3) Herhangi bir şeyi ayrı ayrı kimselere vermek4) Bir şeyin veya bir yerin düzenini bozmakOdayı dağıtmak. Kâğıtları dağıtmak.
5) Güçlü bir vuruşla büyük bir zarara yol açmakBir yumrukta beynini dağıttı.
6) nsz İletmek, ulaştırmakSelamlar dağıtarak telaşsız ve yorgun bana doğru yürüyordu.
- R. H. Karay7) mec. Bir topluluğun varlığına son vermek, feshetmekKooperatifi dağıttılar.
8) mec. Kurulu bir düzeni bozmak9) mec. Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek10) nsz, mec. Ne yaptığını bilmeyecek kadar içip kendinden geçmek11) nsz, argo Değişik sebeplerle kendini koyuvermek, beklenmedik davranışlarda bulunmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.