- dalavere
- is., tkz.
Yalan dolanla gizlice görülen kötü iş, gizli oyun
Gümrük dalaveresini bilmediğim için tüccar yanına giremedim.
- P. SafaBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dalavere çevirmek (veya döndürmek) — yalan dolanla gizlice kötü iş görmek Beyefendi dalaveresini döndüreceği yerleri adamlarından hiç kimseye söylemedi. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
alavere dalavere — is. Hile Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
alavere dalavere yapmak (veya çevirmek) — hileli, düzenli bir iş yapmak, yalanla dolanla iş görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
şembelek — dalavere, sözüne itat etmeyen … Beypazari ağzindan sözcükler
далавера — (тур. dalavere) 1. измама 2. афера, авантура … Macedonian dictionary
afi — is., argo Gösteriş, çalım, caka Bir manevra, bir afi, bir dalavere olacak diyordum. Ö. Seyfettin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
alavere — is. 1) Bir şeyin elden ele geçmesi 2) Bir şeyi elden ele vererek aktarma Karpuzları alavere ile mavnadan sergiye taşıdılar. 3) Kargaşalık 4) den. Vapurlarda bu biçimde taşıma işi için bordalarda kurulan basamaklı iskele Birleşik Sözler alavere… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Bizans oyunu — is. Alavere dalavere … Çağatay Osmanlı Sözlük
çevirmek — i 1) Bir şeyin yönünü değiştirmek Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi. Y. Z. Ortaç 2) Öteki yüzünü görünür duruma getirmek Sermet defterinin yapraklarını çeviriyordu. Ö. Seyfettin 3) Döndürerek hareket ettirmek Resimleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalga — is. 1) Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket Rıhtıma vuran dalgaların temposu da içimdeki ölçüye uyuyor. H. Taner 2) Sıcak, soğuk, moda için belli bir süre etkili olan dönem… … Çağatay Osmanlı Sözlük