- dalgınlaşmak
- nsz
Dalgın duruma gelmek
Şinasi Halil Bey düşündükçe dalgınlaşıyor ve dalgınlaştıkça ne düşüneceğini şaşırıyordu.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Şinasi Halil Bey düşündükçe dalgınlaşıyor ve dalgınlaştıkça ne düşüneceğini şaşırıyordu.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
buharlaşmak — nsz 1) Buhar durumuna dönüşmek, buğulaşmak, tebahhur etmek 2) mec. Dalgınlaşmak, hayaller içinde kalmak Sınıfta hemen hemen yalnız ben, buharlaşan kafamla uyuklardım. S. F. Abasıyanık 3) mec. Yok olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalgınlaşma — is. Dalgınlaşmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözünü (veya gözlerini) duman bürümek — 1) hayale dalmak, dalgınlaşmak Gözlerini de bir duman bürüyor, başını yana çevirerek uzaklara bakıyordu. R. N. Güntekin 2) hüzünlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük