- dallı budaklı
- sf.
Karışık bir duruma girmiş olan, çapraşık
Onun derdi de dallı budaklı olur.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Onun derdi de dallı budaklı olur.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
budaklı — sf. Budağı olan Başmubassır, budaklı kızılcık dalına meraklı idi. F. R. Atay Birleşik Sözler dallı budaklı … Çağatay Osmanlı Sözlük
dallı — sf. 1) Dalları olan 2) Üzerinde dal ve çiçek deseni bulunan (kumaş) Birleşik Sözler dallı budaklı dallı güllü bindallı cimdallı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ŞAHDAR — f. Dallı, budaklı ağaç. * Dallı boynuzlu hayvan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çangal — 1. is., bit. b., Far. çengāl 1) Dallı budaklı ağaç 2) hlk. Fasulye sırığı, sırık 2. is., sp. Ayakta güreşirken karşı güreşçinin koltuğu altından bir kolu sokarak bir ayakla o güreşçinin bir bacağına çengel taktıktan sonra onu öne doğru eğip başı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜTEŞAİB — Şu belenen. * Birbirine karışmamış. * Dallı, budaklı. Kollara ayrılmı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜŞECCER — (Şecer. den) Ağaç gibi dallı budaklı olan yazı veya resim … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞAHSAR — f. Dallı budaklı ağaçlar. Ağaçlık yer. Koruluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük