- damıtma
- is.
Damıtmak işi, taktir
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
damıtma
Look at other dictionaries:
damıtılmak — nsz, fiz., kim. Damıtma işi yapılmak veya damıtma işine konu olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
damıtabilmek — i, fiz., kim. Damıtma imkânı veya olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
damıtıcı — is. 1) Damıtmaya yarayan, damıtma işinde kullanılan araç, imbik 2) Endüstride türlü ham maddeleri damıtan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
damıtık — sf., ğı, kim. Damıtma yoluyla, damıtılarak elde edilmiş olan Damıtık su … Çağatay Osmanlı Sözlük
damıtım — is. Damıtma işi Birleşik Sözler damıtımevi … Çağatay Osmanlı Sözlük
damıtımevi — is. Damıtma işlemlerinin yapıldığı yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
damıtış — is. Damıtma işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
imbik — is., ği, Ar. inbīḳ Damıtmaya yarayan, damıtma işinde kullanılan araç, damıtıcı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller imbikten çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
karni — is., kim., Fr. cornue Laboratuvarda damıtma işlerinde kullanılan, geniş karınlı, dar ve eğri boyunlu cam kap … Çağatay Osmanlı Sözlük
katran — is., kim., Ar. ḳaṭrān Organik maddelerden kuru damıtma yoluyla elde edilen, sıvı yağ kıvamında, kara renkte, ağır, is kokulu, suda erimeyen bir madde Birleşik Sözler katran ağacı katran çamı katranköpüğü katran ruhu katran suyu katran taşı … Çağatay Osmanlı Sözlük
