- değerli
- sf.
Değeri olan veya değeri yüksek olan, kıymetli
Hiç olmazsa susmanın ne kadar değerli olduğunu anlamışlardır.
- M. Ş. EsendalBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Hiç olmazsa susmanın ne kadar değerli olduğunu anlamışlardır.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
değerli kâğıt — is., dı Üzerinde herhangi bir değer bulunan ve elinde bulunduranın her an yarar sağlayabileceği para … Çağatay Osmanlı Sözlük
eş değerli — sf. 1) Değerleri eşit olan 2) mat. Eş biçimli olmadıkları hâlde yüz veya hacim ölçümleri eşit bulunan (biçim) 3) mat. Cebirde karşılıklı olarak çözümleri aynı olan (denklem sistemleri) … Çağatay Osmanlı Sözlük
aferin almak — değerli görülüp beğenilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
al elmaya taş atan çok olur — değerli kimselere sataşan çok olur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz — değerli bir şeyden her zaman istenilen verim alınmaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
yapı taşı yerde kalmaz — değerli kimse boşta kalmaz, kendisine bir iş verilir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
değer vermek — değerli saymak, önem vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
misk yerini belli eder — değerli kişi nerede olsa varlığını gösterir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
revaçta olmak — değerli, üstün veya geçerli olmak Sakal ve bıyığın revaçta olduğu bir dönemden geçmedik değil! H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
pahaya geçmek — değerli bir şeymiş gibi esirgenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük