- deniz kuşu
- is.
Martı
Gündüz geminin üstünde, çevresinde dönüp duran, kanat vuran deniz kuşları vardı.
- B. Günel
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Gündüz geminin üstünde, çevresinde dönüp duran, kanat vuran deniz kuşları vardı.
- B. GünelÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
deniz — is. 1) Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlesi 2) Bu su kütlesinin belirli bir parçası Marmara Denizi. Karadeniz. 3) Aydaki düzlükler 4) mec. Geniş alan 5) mec. Çokluk, yoğunluk Birleşik Sözler deniz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
deniz ördeği — is., hay. b. Fırtına kuşu … Çağatay Osmanlı Sözlük
tropik kuşu — is., hay. b. Tropik kuşugiller familyasından pembemsi tüylü, kuyruğunda iki teleği olan deniz kuşu … Çağatay Osmanlı Sözlük
fırtına kuşu — is., hay. b. Perde ayaklılardan, kıvrık gagalı, açık denizlerde yaşayan bir kuş, deniz ördeği (Thalassidroma pelagica) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuş — is., hay. b. Yumurtlayan omurgalılardan, akciğerli, sıcakkanlı, vücudu tüylerle örtülü, gagalı, iki ayaklı, iki kanatlı uçucu hayvanların ortak adı Çalıların üstünde kuşlar cıvıldayarak uçuşuyordu. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler kuş bakışı kuşbaşı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
penguen — is., hay. b., Fr. pingouin Penguengillerden, Güney Kutbunda yaşayan, sırtı kara, göğsü ak, iyi yüzen, deniz hayvanlarıyla beslenen, uçamayan, kısa kanatlı deniz kuşu (Aptenodytes patagonica) … Çağatay Osmanlı Sözlük
karabatak — is., ğı, hay. b. 1) Karabatakgillerden, balıkla beslenen, gagası uzun ve sivri, kara tüylü bir deniz kuşu (Phalacrocorax) 2) argo Borcunu ödemeyen kimse Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller karabatak gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
sümsük — 1. sf., ğü, hlk. Uyuşuk davranan, miskin, aptal, mıymıntı, sünepe, pısırık (kimse) Beş yıl öncesine kadar kara kuru, sümsük bir kızken şimdi gelişivermiş bir dişi. H. Taner 2. is., ğü, hay. b. Sümsükgillerden, sivri gagalı, kısa bacaklı deniz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yelkovan — is. 1) Saatin, dakikaları gösteren ve akrepten daha uzun olan ibresi Rengi kararmış bir saat; ne yelkovanı var, ne akrebi. S. M. Alus 2) Yelin yönünü göstermek için dik bir eksene geçirilen türlü biçimlerde, hafif levha 3) hay. b.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
YEMM — Deniz, bahir, derya, umman. * Güvercin kuşu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük