- akliye
- is., tıp, esk., Ar. ˁaḳliyye
1) Akıl hastalıkları ile ilgili hekimlik kolu
Akliye hekimi.
2) Akıl hastalıkları ile ilgili hastane bölümü3) fel., top. b. Akılcılık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Akliye hekimi.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
DELAİL-İ AKLİYE — Aklı ile bulunan deliller. Akla âid deliller … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EDİLLE-İ AKLİYE — Akıl ile bulunan isbat vâsıtaları, akli deliler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EMRAZ-I AKLİYE — Akıl hastalıkları … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
akılcılık — is., ğı, fel. 1) Akla dayanan, doğruluğun ölçütünü duyularda değil, düşünmede ve tümdengelimli çıkarmalarda bulan öğretilerin genel adı, usçuluk, akliye, rasyonalizm, deneycilik karşıtı 2) top. b. Akla ve akıl yolu ile varılan yargıya inanma,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
FISK — Haddini tecavüz. Günah. Haktan ayrılmak. * Fık: Allah ın emirlerini terk ve O na isyan etmek ve doğru yoldan sapıp çıkmak. Böyle olanlara şeriat dilinde fâsık denir.(Fısk; haktan udul, ayrılmak; hadden tecavüz, hayat ı ebediyeden çıkıp… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KUVÂ-YI SELÂSE — Üç kuvvet. (Kuvve i şeheviye, kuvve i gadabiye ve kuvve i akliye … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RUHBAN — Korkmak, çekinmek, yılmak. * Rahib, Hristiyan din adamı. (Bak: Rehbaniyyet)(Hâsıl ı kelâm; biz Kur an şâkirdleri olan Müslümanlar, bürhana tâbi oluyoruz. Akıl ve fikir ve kalbimizle hakaik i imaniyeye giriyoruz. Başka dinlerin bazı efradları gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İBN-İ RÜŞD — (Kadı Muhammed Bin Ahmed) (Hi: 514 595) Endülüs Devleti zamanında yetişen bir filozoftur. Kurtuba da doğmuştur.(Kur an vahiy olmakla beraber delâil i akliye ile te yid ve tahkim edilmiş. Evet kâmil ukalânın ittifakı buna şâhiddir. Başta ulema i… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük