- aksaklık
- is., -ğı
Aksak olma durumu
Gördüğüm aksaklıklar varsa belirtmemi istediler.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Gördüğüm aksaklıklar varsa belirtmemi istediler.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
HUMAL — Aksaklık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KESH — Aksaklık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
arıza — is., Ar. ˁāriża 1) Aksama, aksaklık, bozulma 2) coğ. Engebe 3) müz. Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak veya eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekâr işaretlerinin ortak adı Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
arızalanmak — nsz Arıza yapmak, aksaklık göstermek, bozulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
illetli — sf. 1) Hastalığı olan 2) mec. İkide bir aksaklık gösteren … Çağatay Osmanlı Sözlük
takılmak — nsz 1) Takma işi yapılmak Kendisine bu ad takılmış, takıldığı gibi de kalmıştır. M. Ş. Esendal 2) e Denge bozulacak bir biçimde bir yere dokunup aksaklık ortaya çıkmak Önünü çok iyi göremeyen hayvanın ayağı bir taşa takıldı. O. C. Kaygılı 3) e… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zorlama — is. 1) Zorlamak işi, zecir İlk gençliğimin en büyük sıkıntısı bu şiir zorlamasıdır. F. R. Atay 2) tıp Özellikle oynaklarda ara keseciklerinin fıtığı olarak beliren, bir organın zorlanmış olmasıyla ortaya çıkan aksaklık veya bozukluk 3) sf.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
AREC — Topallık, aksaklık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAM' — (HIM ) (C.: Ahmâ ) : Kaynata. Zevc tarafından olan kimseler HAM (HUMU ) Eğrilik, aksaklık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAZEL — Çok fazla aksaklık. (Müe: Kazlân … Yeni Lügat Türkçe Sözlük