- didişme
- is.
Didişmek işi
Ne milletlerarasındaki kanlı anlaşmazlıklar ne siyasi partilerin sinsi ve amansız didişmeleri ne tarih ne ilim...
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ne milletlerarasındaki kanlı anlaşmazlıklar ne siyasi partilerin sinsi ve amansız didişmeleri ne tarih ne ilim...
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
arantı — is. Aranılan çözüm Günlük sorunların dışındaki her arantıyı, her tartışmayı, her merakı küçümseyen bir toplum, siyasetin değişmeyen budalalıklarıyla didişme uğraşını kaybettiği anda kendi gerçek yüzüyle karşılaşırdı. A. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
didinti — is. Güçlük içinde ve sürekli olarak çalışıp çabalama, didişme Rusya, Fransa, İngiltere ve Avusturya ile o didintiler olmasaydı eserini daha az bir zamanda tarsin ederek halk karşısında da muvaffak olacaktı. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
didişebilmek — nsz Didişme imkânı veya olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük