dikiş

dikiş
is.
1) Dikme işi

Dikişe, oyaya başladı, hanım hanımcık yaşıyordu, memnundu.

- R. H. Karay
2) Dikme biçimi

Aralarında görüşmeye başlar başlamaz da hemen kumaş, terzi, dikiş, moda kelimeleri geçerdi.

- A. Ş. Hisar
3) Dikilen yer

Astarın dikişi sökülmüş.

4) Giysi üzerinde gözle görülen dikilmiş iplik yolu

Ceketin yakasına dikiş yapılacak.

5) Dikilecek şey

Yanında demir bir bahçe iskemlesi, üstünde bir dikiş.

- M. Ş. Esendal
6) Giysi dikme işi, terzilik

Başkalarının dikişi görünüşte bizimkinden ayırt edilmez gibidir.

- R. N. Güntekin
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • dikiš — dìkiš m DEFINICIJA reg. zast. 1. obrub, rub, šav 2. šara na hlačama, šav na hlačama ETIMOLOGIJA tur. dikiş ← dikmek: usaditi, pobosti, šiti …   Hrvatski jezični portal

  • Dikis — Sp Dikis Ap Dickey L JAV apyg. (Š. Dakota) …   Pasaulio vietovardžiai. Internetinė duomenų bazė

  • dikiş iğnesi — is. Dikiş dikmek için özel olarak yapılmış iğne …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dikiş makinesi — is. Dikiş dikme işlerinde kullanılan, kol veya elektrik gücüyle çalıştırılan alet …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dikiş payı — is. Kumaş biçerken kumaşın kenarından dikiş yerine kadar bırakılan bölüm …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dikiş atmak — yarılan veya yırtılan deriyi dikişle bir araya getirip tutturmak Kafasına iki dikiş attılar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DIKÎS — Akılsız kadın …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • dikiş okuması — is. Çingene kavgalarının en uzun ve en ağza alınmaz tekerlemesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dikiş kaldı — (bir) nerede ise, az kaldı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dikiş tutturamamak — bir işte veya bir yerde herhangi bir sebeple uzun süre kalmamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”