dinlemek

dinlemek
-i
1) İşitmek için kulak vermek

Konağın hesabını sen söylersin, ben de dinlerim.

- A. Ş. Hisar
2) Birinin sözünü, öğüdünü kabul edip gereğince davranmak

Beni dinlersen bu işten vazgeç.

3) Kulakla veya dinleme aletiyle hastayı muayene etmek

Doktor kalkar. Kulağını bu gösterilen yere dayar. Dinler.

- Ö. Seyfettin
4) mec. Uymak, baş eğmek, itaat etmek

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • başını dinlemek — kafasını dinlemek Robenson, akıllı Robenson um / Ne imreniyorum sana bilsen / Göstersen adana giden yolu / Başımı dinlemek istiyorum. C. S. Tarancı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cankulağı ile dinlemek — çok dikkatli dinlemek Atölyede duyduğum kelimeleri, cümleleri cankulağı ile dinliyor, bunları aynen Fransızlar gibi kullanmak için can atıyordum. B. R. Eyuboğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koyun kaval dinler gibi dinlemek — hiçbir şey anlamadan dinlemek Kafa göz yara yara Hüsn ü Aşk ı okuyor, hayranları da koyun kaval dinler gibi dinliyorlardı. A. H. Çelebi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lafı kıçından dinlemek (veya anlamak) — konuşulan konuyu ilgisiz, üstünkörü veya önem vermeden dinlemek (veya yanlış, ters anlamak) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sur dinlemek — i Sesini kesmek, sessiz hâle getirmek Ölüm, bir zamanların bu acar röportajcısını susturmadan önce, mihnet onu çoktan sur dinlemişti. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kös dinlemek — türlü olaylar yaşadığı için bilgi ve deneyim sahibi olarak benzer veya daha basit olaylar karşısında aldırış etmemek Politikacılar onun olumlu isteklerini kös dinler mi, dinlemezler mi o zaman görürüz. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlayıp dinlemek — bir olayı iyice anlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kafa (veya kafayı veya kafasını) dinlemek — 1) zihni yoran sorunlardan uzak kalmak 2) sessiz, sakin kalmak Bir dakika kafamı dinleyip başka şeylerden bahsetmek ihtiyacı duyduğum zaman... S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • söz dinlemek (veya tutmak) — söylenen bir sözü, verilen bir öğüdü benimsemek, davranışlarını bunlara uydurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kendini dinlemek — 1) hastalık kuruntusu içinde bulunmak 2) yalnız, sakin kalmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”