diñlenmek — istirahat etmek, aram bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
istirahat etmek — dinlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
aruklamak — dinlenmek I, 304, 305 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
öklenmek — dinlenmek; önceden anlamayıp sonradan anlamak; (çocuk) büyumek, I, 259, 298 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tınmak — dinlenmek, solumak, nefes almak; dinmek, sonu gelmek, I, 206, 207, 529; II. 28, 40, 176, 204, 316; II I, 158 tın … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tüşlük ödi — dinlenmek için yolcular ın gece yarısından sonraki konak vakltleri I, 477 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
İSTİRAHAT — Dinlenmek. Rahatlamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
dinlenme — 1. is. Dinlenmek işi, istirahat Kendisine bir yere oturup dinlenmeyi teklif ettim. A. Haşim Birleşik Sözler dinlenme kampı dinlenme salonu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dinlenme yapmak 2. Dinlenmek (II) işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
mola vermek — uzun süren yolculuğa, yürüyüşe veya çalışmaya, dinlenmek amacıyla bir süre ara vermek, oturup dinlenmek Otobüs, yol üzerinde bir kasabanın çarşısında yarım saat mola vermişti. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ara — is. 1) İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, açıklık, aralık, boşluk, mesafe 2) İki olguyu, iki olayı birbirinden ayıran zaman, fasıla 3) Kişilerin veya toplulukların birbirine karşı olan durumu veya ilgisi Öğrenciyle öğretmenin arasının daima iyi … Çağatay Osmanlı Sözlük