doğaçlama

doğaçlama
is.
1) Doğaçlamak işi, emprovizasyon
2) zf. Birdenbire, düşünmeden, içine doğduğu gibi, irticalen, emprovize

Doğaçlama şiir söylemek.

3) tiy. Yazılı metni olmayan, kararlaştırılmış taslağı, yerine, zamanına göre oyuncular tarafından, sahnede yakıştırılan sözlerle tamamlanan oyun, tuluat
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • doğaçlama tiyatro — is. Önceden yazılmış metne dayanmayan, taslağı önceden kararlaştırılmış olan halk tiyatrosu, tuluat tiyatrosu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • doğaçlama yapmak — Doğaçlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • doğaçlamak — nsz 1) Birdenbire ve içine doğduğu gibi söylemek, irticalen dile getirmek 2) O anda şiir söylemek, irticalen şiir söylemek 3) tiy. Bir metne dayanmadan içe doğduğu gibi konuşmak ve oynamak, doğaçlama yapmak, tuluat yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • doğaçtan — zf. Doğaçlama …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • doğmaca — zf. İçten geldiği gibi, irticalen, doğaçlama, emprovizasyon …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • emprovizasyon — is., Fr. improvisation Doğaçlama …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • emprovize — zf., Fr. improvise Doğaçlama …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tiyatro — is., İt. teatro 1) Dram, komedi, vodvil vb. edebiyat türlerinin oynandığı yer Her tiyatronun holünde ille smokinli bir müdüre rastlayacaksınız. H. Taner 2) Bu türleri, izleyiciler önünde sahnede oynayan grup Tiyatro kuruldu, birinci temsilden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tuluat — is., tiy., Ar. ṭulūˁāt Doğaçlama Birleşik Sözler tuluat tiyatrosu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tuluat yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tuluat tiyatrosu — is. Doğaçlama tiyatro …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”