doğaçlama tiyatro — is. Önceden yazılmış metne dayanmayan, taslağı önceden kararlaştırılmış olan halk tiyatrosu, tuluat tiyatrosu … Çağatay Osmanlı Sözlük
doğaçlama yapmak — Doğaçlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
doğaçlamak — nsz 1) Birdenbire ve içine doğduğu gibi söylemek, irticalen dile getirmek 2) O anda şiir söylemek, irticalen şiir söylemek 3) tiy. Bir metne dayanmadan içe doğduğu gibi konuşmak ve oynamak, doğaçlama yapmak, tuluat yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
doğaçtan — zf. Doğaçlama … Çağatay Osmanlı Sözlük
doğmaca — zf. İçten geldiği gibi, irticalen, doğaçlama, emprovizasyon … Çağatay Osmanlı Sözlük
emprovizasyon — is., Fr. improvisation Doğaçlama … Çağatay Osmanlı Sözlük
emprovize — zf., Fr. improvise Doğaçlama … Çağatay Osmanlı Sözlük
tiyatro — is., İt. teatro 1) Dram, komedi, vodvil vb. edebiyat türlerinin oynandığı yer Her tiyatronun holünde ille smokinli bir müdüre rastlayacaksınız. H. Taner 2) Bu türleri, izleyiciler önünde sahnede oynayan grup Tiyatro kuruldu, birinci temsilden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tuluat — is., tiy., Ar. ṭulūˁāt Doğaçlama Birleşik Sözler tuluat tiyatrosu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tuluat yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tuluat tiyatrosu — is. Doğaçlama tiyatro … Çağatay Osmanlı Sözlük