- doğramak
- -i
Keserek parçalamak veya elle küçük parçalara ayırmak
Ekmeği, bir sütçü dükkânının köpürmüş inek sütüyle dolu kâsesine doğrayacağım.
- S. F. Abasıyanık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ekmeği, bir sütçü dükkânının köpürmüş inek sütüyle dolu kâsesine doğrayacağım.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bol doğramak — parasını saçıp savurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekmeğini kana doğramak — büyük bir sıkıntı ve üzüntüye katlanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanına ekmek doğramak — 1) (birinin) birinin ölümüne yol açarak sevinmek 2) (birinin) birini küçük düşürmek, birine zarar vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
turğamak — doğramak, kıymak, pıçak ile pare pare etmek, biçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tograglık — dogramak hakkı olan III, 315 bkz; tograksık … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
togragsak — dogramak isteyen, II I, 314 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
togragsık — dogramak hakkı olan III, 315bkz: tograglık … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
togramak — dogramak I, 125; II, 278; III, 277, 278, 311, 312, 313, 316 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
bıçınmak — kendi için doğramak; kendini dograr gibi göstermek; kendi ba şına doğramak II, 141 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
дограмаџија — (тур. dogramak исече, здроби) 1. дрводелец 2. резбар … Macedonian dictionary