- dokundurmak
- -i, -e
1) Dokunmasını sağlamak
Ayakkabıyı çıkaracak oldular, ben dokundurmuyorum ki adamlar çıkarsınlar.
- M. Ş. Esendal2) mec. Bir şeyi üstü kapalı ve sitem yollu hatırlatmak, tariz etmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ayakkabıyı çıkaracak oldular, ben dokundurmuyorum ki adamlar çıkarsınlar.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yakturmak — dokundurmak; (yakı) yaktırmak; (ateş) yaktırmak Î I I, 96 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
değirmek — e, hlk. 1) Duyurmak, bildirmek, ulaştırmak 2) Değdirmek, dokundurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dokundurma — is. Dokundurmak işi Zaman zaman sertleşen, acı dokundurmalara varan bir tartışmadan sonra... T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürmek — i, e, er 1) Yönetip yürütmek, sevk etmek 2) Devam etmek Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar sürer. Anayasa 3) Önüne katıp götürmek Koyunları sürmek. 4) Uzatmak, ileri doğru itmek Kahveyi ısıtıyor, suyu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürtmek — i, e, er 1) Bir şeyi bastırarak diğer bir şeyin üzerinden geçirmek Cemal ellerini hızlı hızlı birbirine sürttü. S. F. Abasıyanık 2) Dokundurmak 3) nsz, tkz. Başıboş dolaşmak, yararsız dolaşmak Çocukçağız birkaç gün sokaklarda sürtmüş. S. F.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tokuşturmak — i, le Birbirine dokundurmak, çarpıştırmak Limonata bardaklarını içki kadehi gibi tokuşturarak fevkalade neşeleniyor görünür. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
tariz etmek — sataşmak, dokundurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kadeh tokuşturmak — içki içerken kadehleri karşılıklı olarak birbirine dokundurmak Limonata bardaklarını içki kadehi gibi tokuşturarak neşeleniyor görünür. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
taşa tutmak — 1) üst üste taş atmak, aralıksız taşlamak Sokaktan her geçişinde çocuklar taşa tutarlardı onu, canını yakmanın bir yolunu bulurlardı. T. Uyar 2) tek. zımparalamak amacıyla çok hızla dönen bileği taşına hafifçe dokundurmak, pürüzlerini almak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
daşırğanmak — yürürken ayağını taşa dokundurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük