çarşafa dolanmak — argo bir işin içinden çıkamamak, kötü ve başarısız duruma düşmek, zor durumda kalmak, çarşaflamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağına dolanmak (veya dolaşmak) — 1) başkasına yapmayı tasarladığı kötülük kendi başına gelmek 2) iş yapmakta olan birine engel olmak, yürümesine engel olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
HUFUK — Dolanmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tolganmak — dolanmak, kendine dolamak, içi bulan ıp kusma gelmek II, 241 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
sarmalmak — süzülmek,dolanmak II, 233, 237bkz: sarma şmak, sarmatmak, sermetmek sarılmak, dolanmak. I I, 233, 237 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
aylanmak — nsz, hlk. Bir yerin çevresinde dolanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çarşaf — is., Far. çāder + şeb 1) Yatağın üstüne serilen veya yorgan kaplanan bez örtü Yatağında oturdu, alnında toplanan ter damlalarını çarşafının ucuyla sildi. H. E. Adıvar 2) esk. Kadınların kullandığı ve baştan örtülen, pelerinli, eteklikli sokak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çarşaflamak — i 1) Yorganı çarşafla kaplamak 2) nsz, argo Kötü ve başarısız duruma düşmek, çarşafa dolanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çevrinmek — nsz Bir şeyin etrafında saygı ile dolanmak, tavaf etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dolanma — is. Dolanmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük