dolmak

dolmak
nsz, -ar
1) Dolu duruma gelmek
2) Bitkiler olgunlaşmak, erginleşmek

Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan.

- T. Buğra
3) Bir yere iyice yayılmak, kaplamak

Oda sigara dumanı dolmuştu.

- S. F. Abasıyanık
4) Bir yerde pek çok eşya veya kimse toplanmak, kalabalık duruma gelmek

Kıştan kurtulur kurtulmaz deniz kenarları insanla, sandalla dolar.

- S. F. Abasıyanık
5) Süre, hesap tamamlanmak

Süresi doldu, emekliye ayrıldı.

6) mec. Sabrı tükenip öfkesi taşacak duruma gelmek
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • miadı dolmak — bir şeyin kullanım süresi bitmek, eskimek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çilesi dolmak — esk. 1) derviş ve tarikat ehli, sadece dua ve ibadetle geçirmeleri gereken süreyi tamamlayarak çileden çıkmak 2) üzücü ve sıkıntılı bir durumdan kurtulmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pabucuna kum dolmak — pabucuna taş kaçmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zamanı dolmak — bir iş için ayrılan süre sona ermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • burnuna karıncalar dolmak — ölmek Bundan sonra müteahhit eline çay verenin burnuna karıncalar dolsun! A. Dino …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • günü dolmak — 1) önceden belirlenmiş bir süreyi tamamlamak 2) ömrünü tamamlamak, eceli gelmek Benim tavukların günü daha dolmamışsa suçlu olan ben miyim? Z. Selimoğlu 3) hamilelikte çocuğun olması gereken süreyi tamamlamak, doldurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kulakları dolmak — aynı şeyi dinlemekten usanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gözleri dolmak (veya dolu dolu olmak) — ağlayacak kadar duygulanmak Bu insanlık karşısında Fasarya nın gözleri dolu dolu olmuş, utanmasa hüngür hüngür ağlayacakmış orada. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tolmak — dolmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TADALLU' — Dolmak. * Suya kanmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”