gözü doymak — çok istenen bir şeyin yeterli miktarı elde edildikten sonra daha çoğunu istememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ganıkmak — doymak … Beypazari ağzindan sözcükler
kıtlıktan çıkmış gibi — doymak bilmeyen … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıtlıktan çıkmış gibi yemek — doymak bilmezcesine yemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
todmak — doymak. I, 32; I I, 324; II I, 244, 439bkz: toymak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
toymak — doymak, III, 244bkz: todmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
feyilsiz — doymak,kanmak,bilmez,açgözlü … Beypazari ağzindan sözcükler
açgözlü — sf. Mala, yiyeceğe ve içeceğe doymak bilmeyen, açgöz, gözü aç, doymaz, tamahkâr, haris, hırslı, cam göz, tokgözlü karşıtı Bir sürü dedikodudan çekindim, eksik olmasın muhtar pek açgözlü değilmiş. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
doygunlaşmak — nsz İyice doymak, doygun bir duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
doyma — is. 1) Doymak işi 2) fiz. Yeğinliği gittikçe artırılan bir manyetik alanın içindeki bir çelik çubuğun alabileceği en çok manyetizmayı almış olması Tungstenli iyi bir çelik 15000 gauss miktarında manyetizma ile doyma durumuna gelir. 3) fiz. Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük