- döşeli
- sf.
Döşenmiş olan, mefruş
Bu genç adamın oturduğu daire basit fakat rahat döşeli üç odadır.
- H. E. AdıvarBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu genç adamın oturduğu daire basit fakat rahat döşeli üç odadır.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dayalı döşeli — sf. Döşemesi ve eşyası eksiksiz Ev temiz, dayalı döşeli, yemeklerin tadı yerinde, kadın güzel, sinirli değil. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
töşeklig — döşeli, döşennıi; I, 511 döşekli, döşek sahibi. I, 509 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
doseală — doseálă, doséli, s.f. (reg.) căptuşeală. Trimis de blaurb, 04.05.2006. Sursa: DAR … Dicționar Român
dayalı — sf. 1) Dayanmış olan 2) İlgili, dair, müstenit, mebni Kanun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz. Anayasa Birleşik Sözler dayalı döşeli deneye dayalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
linolyum — is., Fr. linoléum Yer döşemesi olarak kullanılan, üzeri keten yağı ve mantar tozuyla kaplanmış jüt bezi, muşamba Ben bir tek odada oturuyorum. Döşeme linolyum döşeli. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
Malta taşı — is. Bahçe, mutfak vb. yerleri döşemekte kullanılan, dört köşe, yassı, kolay kırılan bir tür taş Malta taşı döşeli avlunun sonunda başlayan bahçeye geçerdim. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
mefruş — sf., esk., Ar. mefrūş Döşeli … Çağatay Osmanlı Sözlük
mermerlik — is., ği Mermerle döşeli yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
taş ekmek — is., ği İçi taş döşeli fırında pişmiş olan ekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
teras — is., Fr. terrasse 1) Bir yapının damında çevresi, üstü açık yer, ayazlık, taraça Ayrıca denize bakan bir de büyük terası vardı. Ç. Altan 2) Damın, genellikle çamaşır sermeye yarayan ve üstü çinko ile döşeli bulunan düz bölümü, tahtaboş 3) coğ.… … Çağatay Osmanlı Sözlük