durmadan

durmadan
zf.
Ara vermeden, kesintisiz, sürekli

Bir boş arsada davul zurna ile durmadan hora tepiliyor.

- R. N. Güntekin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • durmadan — z. Dayanmadan, arası kəsilmədən, ara vermədən, daim. Yağış durmadan yağır. Durmadan danışır. Biliyinizi durmadan artırın! – Əsirdi durmadan birbaşa yellər; Döyürdü bağrını dağ daşa sellər. S. V …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • mitralyöz gibi — durmadan, ara vermeden (konuşma) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • orası senin, burası benim dolaşmak (veya gezmek) — durmadan gezip dolaşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cepheden cepheye koşmak — durmadan değişik cephelerde savaşmak, yılmak bilmemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çenesi açılmak — durmadan konuşmak, gevezelik etmek Sabahtan akşama kadar uyukluyorsun, gece olunca çenen açılıyor. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boğazı işlemek — durmadan bir şeyler yemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BİLÂ-TEVAKKUF — Durmadan, tereddüt etmeden …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • hotor hotur — durmadan çalışır, kuvvetli, çok işe yarar …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • Ne mutlu Türküm diyene — (English: How happy is the one who says I am Turk ) is a guiding principle of the Kemalist education system of the Republic of Turkey. Mustafa Kemal (Atatürk) used this phrase in his speech delivered for the 10th Anniversary of the Republic of… …   Wikipedia

  • transit — is., Fr. transit 1) Bir yerden dinlenmeden, beklemeden, durmadan geçme İhtarlı, doğrudan doğruya yahut transit olarak bir tomar telgraf yığılmış olduğunu ben görmüştüm. F. R. Atay 2) Millî topraklardan geçiş sırasında, durmadan geçen mallar için… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”