- duygusal
- sf.
1) Duygularla ilgili, duygulara dayanan, hissî2) Duygunun ağır bastığı, duygunun aşırı etkilediği (eser veya insan)Birleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
duygusal düşünme — is., fel. Bilgiye dayalı düşünmenin karşısında, duygusal yaşamdan çıkan ve onunla belirlenen düşünme … Çağatay Osmanlı Sözlük
hissine (veya hislerine) kapılmak — duygusal davranmak Ona mantık ve kıyaslarını yaparken, hissine ve taassubuna kapılmamasını tavsiye edecektim. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
flört — is., Fr. flirt 1) Kadınla erkek arasındaki duygusal ilişki 2) Birbirine duygusal ilgi duyan kadın ve erkek Gerçi birçok flörtleri olmuş ama karar verip de içlerinden biriyle yuva kurmak cesaretini gösterememişti. H. Taner 3) mec. Siyasal bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Demokratik Toplum Partisi — Vorsitzende: Ahmet Türk[1] und Emine Ayna Gründungsjahr … Deutsch Wikipedia
Demokratische Gesellschaftspartei — Demokratik Toplum Partisi Vorsitzende: Ahmet Türk[1] und Emine Ayna Gründungsjahr 2005 Gründer … Deutsch Wikipedia
Партия демократического общества — курд. Partiya Civaka Demokratîk Лидер: Ахмет Тюрк Дата основания: 2005 Идеология: социал демократия … Википедия
acıklı komedi — is., tiy. Eğlendirici olmayı amaçlamayan, dramatik yönü ağır basan, duygusal bir oyun türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
alırlık — is., ğı, fel. Duygusal uyarımları alabilme yeteneği, idrak kabiliyeti … Çağatay Osmanlı Sözlük
birey — is. 1) Kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, fert 2) Doğa bilgisinde türü oluşturan tek varlıklardan her biri 3) man. Bir türün kapsamı içine giren somut varlık 4) ruh b. İnsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer… … Çağatay Osmanlı Sözlük
denge — is. 1) Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hâli, muvazene, balans 2) Zihinsel ve duygusal uyum, istikrar Ruhsal denge. 3) Siyasi güçlerin, yetkilerin birbirini sınırlayacak biçimde dağıtılması 4) Ekonomik hayatın uyumlu düzeni 5) fiz … Çağatay Osmanlı Sözlük