- düğmeli
- sf.
1) Düğmesi olan
Yukarıya kadar düğmeli bir botu vardı.
- H. F. Ozansoy2) Düğme ile tutturulan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yukarıya kadar düğmeli bir botu vardı.
- H. F. OzansoyÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
camadan — is., esk., Far. cāmedān 1) Çapraz düğmeli, ipek veya sırma işlemeli bir tür kısa yelek Sırtlarına da çuhadan, dar mı dar bir camadan geçirirler. S. Birsel 2) den. Dört köşe yelkenleri boğarak yüzeylerini küçültme işi Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ceket — is., Fr. jaquette Erkeklerin ve kadınların giydiği, genellikle önden düğmeli, kalçayı örten, kollu üst giysisi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ceketini alıp çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dürtücü kılıç — is., cı, sp. Eskrimde kullanılan, namlusu düz ve yuvarlak, ucu düğmeli kılıç, flöre … Çağatay Osmanlı Sözlük
entari — is., Ar. ˁanterī 1) Genellikle tek parçalı kadın giyeceği Önünden düğmeli bir entari, şimdi gibi gözlerimin önünde. Z. Selimoğlu 2) Erkeklerin giydiği uzun, düz üstlük Evden en yeni çamaşırlarımla bayramlık entarim getirildi. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
podösüet — is., Fr. peau de suède 1) Yumuşak, yüzü ince havlı bir tür deri, süet Potinlerim, altı rugan, üstü podösüet, yandan düğmeli olacak. Y. Z. Ortaç 2) sf. Bu deriden yapılmış olan Podösüet ayakkabı … Çağatay Osmanlı Sözlük
redingot — is., Fr. redingote Arkası yırtmaçlı, etekleri uzun, çift sıra düğmeli, resmî erkek ceketi Redingot giymemiş olanlar da kara ceket, yelek, çizgili pantolon giymişler. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
sallapati — sf. 1) Düşünmeden ve saygısızca davranan Sallapati bir adam. 2) Özensiz, dikkatsiz ve kaba saba yapılmış Bu entarileri, basma veya patiska gibi adi ve ucuz kumaşlardan, kaba tire ile şıpın işi dikilmiş, iri taş düğmeli, sallapati bir şey… … Çağatay Osmanlı Sözlük
veston — is., Fr. veston Erkek ceketi İçinden koca bir dolaba sığmayacak bir sürü esvaplar çıkmış: Çift sıra düğmeli vestonlar, yuvarlak vestonlar, kukuletalı seyahat paltoları... A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük