- düğüm düğüm
- sf.
Üzerinde düğümler olan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
düğüm — is. 1) İplik, ip, halat vb. bükülebilir şeyleri kıvırıp kendi üzerine veya birbirine dolayarak yapılan boğum 2) mec. Anlaşılamayan, çözülemeyen karışık durum İçi ne kadar karışık olursa olsun, bu samimiyet her düğümü çözer. P. Safa 3) ed. Edebî… … Çağatay Osmanlı Sözlük
düğüm atmak — düğümlemek Küpeşte tahtasının deliğinden de geçir, düğüm at. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
düğüm üstüne düğüm vurmak (atmak) — parasını pintilik ederek saklamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
düğüm noktası — is. Bir şeyin sonuçlanması için çözülmesi, açıklığa kavuşturulması gereken güç yanı … Çağatay Osmanlı Sözlük
düğüm vurmak — 1) düğümlemek 2) parasını pintilik ederek saklamak, biriktirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çigilmek — düğüm sıkıştırılmak, ip düğümlenmek II, 134bkz: çiklişmek, çiktürmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tügün — düğüm I, 400, 437, 524, 525; I I, 20,106, 124, 130, 134, 142, 143, 162, 180, 184, 187, 210, 285, 293, 30 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tügüşmek — düğüm düğmekte yardım ve yanş etmek II, 106 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MA'KİD — Düğüm yeri. Bağ. Akdedilecek yer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
UKD — Düğüm. * Yoğun. * Gazap, hiddet. * Sâkin olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük