- düşme
- is.
Düşmek işiBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
DÜSME — Toz bulaşmış olan nesne. * Adi, alçak kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
elden düşme — sf. Az kullanılmış ve sahibinden alınmış (eşya) Elden düşme bir araba satın alınır. O. V. Kanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık düşme — is. 1) Açık düşmek işi 2) sp. Yağlı güreşte pehlivanın göbeğinin gökyüzünü görmesinden dolayı yenik sayılması … Çağatay Osmanlı Sözlük
kümeden düşme — is. Kümeden düşmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
ligden düşme — is. Kümeden düşmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
HUMUD — Düşme. Zayıflama. * Sâkin olmak. Soğumak. Ateş sönmiyerek alevi azalmak. * Bayılmak ve kendini kaybetmek. * Ne helâle, ne de harama iştihası olmamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SUKUT — Düşme. Yukardan aşağıya birden iniverme. * Değerini kaybetme. Bozulma. * Devrilme. * Mahvolma. * Ahlâk bakımından alçalma. * Büyük bir vazifeden ayrılma. * Sarkma. * Çocuğun eksik veya ölü olarak doğması … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VUKU' — Düşme, rastlama. * Olma, oluş. * Gidip çatma. * Bir hadisenin çıkış şekli, cereyânı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sukut — düşme; düşüş … Hukuk Sözlüğü
TEDENNİ — Aşağı düşme. Aşağı inme. * Daha kötü bir derekeye düşme. Tenezzül etme. Maddi ve mânevi gerileme. Terakkinin zıddı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük