efkâr etmek — efkârlanmak Efkâr ettiğimiz memleketin hâlidir. Sanmam hemşerim sanmam bundan acısı olsun. C. S. Tarancı … Çağatay Osmanlı Sözlük
EFKÂR-I UMUMİYE — (Bak: Efkâr ı âmme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
efkâr — (A.) [ رﺎﮑﻓا ] fikirler, düşünceler … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
EFKAR — Pek fakir, çok fakir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EFKÂR — (Fikir. C.) Fikirler. Düşünceler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
efkâr basmak — tasalanmak, kaygılanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
efkâr dağıtmak — sıkıntıyı gidermek, üzüntüden uzaklaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
efkâr -ı âmme — [ ﻪﻡﺎﻋ رﺎﮑﻓا ] kamuoyu … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
EFKAR-I FUKARA — Fakirlerin en fakiri, çok fakir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EFKÂR-I SÂİBE — Maksada uygun fikirler, doğru sözler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük