- eğiklik
- is., -ği
1) Eğik olma durumu, eğim, yamukluk, meyil2) gök b. Bir gök cisminin içinde hareket ettiği düzlem ile yörünge düzlemiyle belirtilmiş herhangi bir düzlem arasındaki açı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
MÂİLİYYET — Eğiklik. Meyillik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
akıntı — is. 1) Akma işi Musluğun akıntısı bir türlü kesilemedi. 2) Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan Bataklıklardan kurtulduktan sonra, akıntıyı takip ederek bir köye giriyordum. Ö. Seyfettin 3) Eğiklik, eğim,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
düzeç — is., ci Bir yüzeyin eğiklik derecesini anlamaya yarayan araç, tesviye aleti Birleşik Sözler kabarcıklı düzeç … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğim — is. 1) Eğilmiş olma durumu 2) Bir yüzeyin yatay düzleme doğru eğilmesi, eğiklik, meyil Yamacın eğimi. Birleşik Sözler eğimölçer … Çağatay Osmanlı Sözlük
meyil — is., yli, Ar. meyl 1) Eğiklik, eğim, akıntı Fazılpaşa Yokuşu nda akşam olurken, tatlı bir meyille denize uzanan kırmızı damların üzeri kararır. H. E. Adıvar 2) Eğilim, temayül 3) mec. İlgi, gönül verme Beni görüp yönün öte döndürme / Yine gitmez… … Çağatay Osmanlı Sözlük
meyil vermek — 1) eğiklik sağlamak 2) mec. ilgi göstermek, gönül vermek Her dilbere meyil verme / Ya sevilir ya sevilmez. Erzurumlu Emrah … Çağatay Osmanlı Sözlük
ŞİB — f. İniş. Aşağı doğru eğiklik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük