ehil olmak — ustalaşmak, uzman olmak Dikkat ettim, bu adamda, her işte ehil olmak merakı var. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
ehil — (A.) [ ﻞها ] 1. maharet sahibi. 2. evcil. 3. bir yerde ikamet eden. 4. bir yere mensup … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
EHİL — (Bak: Ehl … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ehil — ehliyetli; hak sahibi; bir hukuki işlem yapabilme yeteneğine sahip … Hukuk Sözlüğü
NA-EHİL — f. Ehliyetsiz, beceriksiz. Ehil olmayan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EHL — (Ehil) Yabancı olmayan, alışık olduğumuz. * Dost, sahip, mensup. Evlâd, iyal. Kavm, müteallikat. Usta, muktedir ve becerikli anlamıyla ehil ve ehliyet İslâmiyette önemli bir husustur. Dinimiz, bize işleri ehline vermemizi emreder. Cemiyette işler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAÎL — Ehil, iyal, çoluk çocuk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Varma ati — or marma ati (also called Varma Kalari ) or Varma Kalai ( ta. வர்மக்கலை) is a martial art practised in old Travancore including present day Kanyakumari district of Tamil Nadu and is called the southern style of kalarippayattu. [cite journal |… … Wikipedia
Eli Evans — (* 28. Februar 1805 in Harthau; † 20. Juli 1882 in Siebenhöfen) war ein deutscher Unternehmer und Politiker. Leben und Wirken Der Sohn von Evan Evans (1765–1844) und dessen Ehefrau Lowry geb. Richards (1771–1836) wuchs im erzgebirgischen… … Deutsch Wikipedia
sahip — is., bi, Ar. ṣāḥib 1) Herhangi bir şey üstünde mülkiyeti olan, onu yasaya uygun bir biçimde dilediği gibi kullanabilen kimse, iye, malik Ev sahibinin yanına gidileceğini tavrıyla belli ediyordu. R. H. Karay 2) Herhangi bir niteliği olan kimse,… … Çağatay Osmanlı Sözlük